7 Mart 2016 Pazartesi

İLK/SON BAHAR

Bir süre önce uyanmıştı toprak ana,
Bahar yağmurlarına kana kana,
Can suyu olmuştu çiçeğe, yaprağa,
Ademoğlu tohumunu atmıştı toprağa,
Güneşin ışıkları kalpleri ısıttı,
Kalplerdeki sıcaklığı toprağa yansıttı.
Tohumlar filizlendi, çiçekler açtı,
Yeryüzünün uyanması neşe saçtı.
Güneş gülücük dağıttı önüne gelene,
Güzel bir yaz oldu değerini bilene,
Daldık gittik uzun bir rüyaya,
Deniz, kum, balık…
Çimenler üzerine uzandı kalabalık.
Dün gölgesine yattığımız meşe,
Dayanamamış artık güneşe,
Yemyeşil yapraklar neşesiz,
Hasta olmuş sanki yüzleri renksiz.
Kavak ağacı da aynı dertte,
Geçmiş kendinden nasılsa,
Diplerinde diz boyu olmuş gazel,
Bu şekliyle de ayrı bir güzel,
Sular soğumuş  derelerde,
Dünkü görünen balıklar nerede?
Hayattan sonra ölüm geliyor,
Her can bir bir görevini biliyor.
Bilmeyen biri varsa o da insandır.
Hep sanır ki mevsim nisandır.
Hayat bu…
Bunun kışı da var yazı da,
Bazen ağlatır dertli dertli,
Bazen insana çaldırır sazı da.
Yeryüzünün bu renkleri,
Anlatır anlayana gerçekleri,

Bir damlayla başlayan hayat,
Herkese meydan okur da,
Süre doldu denilince,
Okunacaklar biter,
Yeşille başlayan hayat,
Kurumuş çalılara döner.
Bilemezsin kaç baharın var,
Kaç yazın kaldı?
Ölümü hesaba katmayanları,
Bir anda telaş sardı.
Ölüden diri çıkaran,
Diriden ölü çıkaran,
Mülkün sahibi,
Şu sonbahar gibi biz de,
Yaşamaktayız aynı günleri,
Baharımız, yazımız  güzeldi,
Sonbaharımız da güzel olsun.

                           16/11/2015

                        Cemil UYGUN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder