Dünya haritasını karşıma
aldım.
Derin derin düşünüp
rüyaya daldım.
Manzaraları gördüm,
şaşırdım kaldım.
Ağlamanın ve gülmenin
dili aynı.
Koskoca dünya, ikiyüz
altı devlet,
Hepsini sayamam ki kaç
çeşit millet,
Renkler çeşitli, dilleri
çeşit çeşit,
Ağlamanın ve gülmenin
dili aynı.
Bir tarafta süreklidir
dört mevsim kar,
Bir taraf kışı bilmez
sürekli bahar,
Bir tarafta altı ay
süreli nehar,
Ağlamanın ve gülmenin
dili aynı.
Üç beş zengin tutmuş
köşe başlarını.
Silemezsin mazlumun göz
yaşlarını.
Bulamazsın çoğunun mezar
taşlarını.
Ağlamanın ve gülmenin
dili aynı.
Sahillerinde altın
kumlarda gezer.
Güçlü olan zayıfın
derisin yüzer.
Böcek gibi ayağı altında
ezer.
Ağlamanın ve gülmenin
dili aynı.
Açlıktan ölür bir
tarafta milyonlar.
Aşırı beslenmeden ölen,
o da var.
Tok olan açın halinden
ne anlar.
Ağlamanın ve gülmenin
dili aynı.
Kimi düzenini kurmuş
gider aya.
Kimisi ayağında çarık
yok yaya.
Haksızlık havale edildi
mevlaya.
Ağlamanın ve gülmenin
dili aynı.
Koskoca dünya, ülke,
nahiye, bucak.
Açsın istiyorum insanlara
kucak.
Bilmem kaç çeşit dil
olduğunu ancak,
Ağlamanın ve gülmenin
dili aynı.
15/12/2014
Cemil UYGUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder