6 Mart 2016 Pazar

AĞLAMA ve GÜLME DİLİ

Dünya haritasını karşıma aldım.
Derin derin düşünüp rüyaya daldım.
Manzaraları gördüm, şaşırdım kaldım.
Ağlamanın ve gülmenin dili aynı.

Koskoca dünya, ikiyüz altı devlet,
Hepsini sayamam ki kaç çeşit millet,
Renkler çeşitli, dilleri çeşit çeşit,
Ağlamanın ve gülmenin dili aynı.

Bir tarafta süreklidir dört mevsim kar,
Bir taraf kışı bilmez sürekli bahar,
Bir tarafta altı ay süreli nehar,
Ağlamanın ve gülmenin dili aynı.

Üç beş zengin tutmuş köşe başlarını.
Silemezsin mazlumun göz yaşlarını.
Bulamazsın çoğunun mezar taşlarını.
Ağlamanın ve gülmenin dili aynı.

Sahillerinde altın kumlarda gezer.
Güçlü olan zayıfın derisin yüzer.
Böcek gibi ayağı altında ezer.
Ağlamanın ve gülmenin dili aynı.

Açlıktan ölür bir tarafta milyonlar.
Aşırı beslenmeden ölen, o da var.
Tok olan açın halinden ne anlar.
Ağlamanın ve gülmenin dili aynı.

Kimi düzenini kurmuş gider aya.
Kimisi ayağında çarık yok yaya.
Haksızlık havale edildi mevlaya.
Ağlamanın ve gülmenin dili aynı.

Koskoca dünya, ülke, nahiye, bucak.
Açsın istiyorum insanlara kucak.
Bilmem kaç çeşit dil olduğunu ancak,
Ağlamanın ve gülmenin dili aynı.

                                     15/12/2014

                                   Cemil UYGUN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder