17 Mayıs 2019 Cuma

ASLI YOK (*)



On yedi ağustos İzmit depremi
Bölgeye yaşattı bak cehennemi
Nereden bulunur bunun merhemi
Bağçeşme’de şimdi yatıyor Aslı

Mutlu bir yuvada hayat sürerken
Depremle ayrıldık ama çok erken
Vedaya fırsatı olmadı giderken
Kalbimiz seninle atıyor Aslı

Aslı’mı elimden aldı bu deprem
Gelecek yılları çaldı bu deprem
Güç yetmez acıya saldı bu deprem
Hatıralar gözde tütüyor Aslı

Nurcan ile Şükran, Nurhan’la Aslı
Zamansız ayrıldık kalanlar yaslı
Aradım hakkını bunca esaslı
Çaresizlik bana batıyor Aslı

Hayat çizgisini gösterdin bana
Hiç umudun yoktu yaşamdan yana
On dokuz yaşında ulaştın sona
Kalan birkaç resim yetiyor Aslı

Yalova’da yazlık mezarmış meğer
Manzara güzeldi tatile değer
Açgözlü insanlar olmasa eğer
Menfaat vicdanı satıyor Aslı

Çaresiz beklemek bitirdi bizi
Enkazdan almaya getirdi bizi
Günlerce sokakta yatırdı bizi
Kaderde yazılan çatıyor Aslı

Hukuki olarak didinip durdum
Resmi makamlara hakkını sordum
Çaresiz kalınca hayıra yordum
Adalet güvenim gidiyor Aslı

Yıllar geçse bile kapanmaz yara
Binalar yapanlar geçtiler kâra
Temelsiz yapılar kaynadı yere
Zamansız baykuşlar ötüyor Aslı

Deniz Kabuğundan evler kitabı
Yazmaya zorladı bana hitabı
Cemil’in diliyle böyle itabı
Burada sözlerim bitiyor Aslı

17/09/2019
Cemil UYGUN

(*) Bolu Valiliği’nde Avukat olarak görev yapan Nurhan ATALAY tarafından 17 Ağustos Depreminde kardeşinin vefatını konu ettiği İş Bankası Kültür Yayınları baskısı “Deniz Kabuğundan Evler (17 Ağustos 1999: İstatistiğe Dönüşen Hayatlar)” kitabını kendisini arayarak imzalı olarak göndermesini istedim. İmzalı olarak gönderdiği  kitabı 13 Mayıs 2019 tarihinde postayla geldi ve hızlıca okudum. Canlı, acı bir hikayenin anlatıldığı kitabı gayet güzeldi, kitaba getirilecek
ciddi bir eleştiri tarafı bulamamam sebebiyle bu acı olayı şiirle anlatmak istedim. Bu şekilde kitaptaki bazı bilgilerden hareketle bu şiiri hazırladım ve avukat arkadaşa gönderdim.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder