Sıddîk
Gümüş onun müstear ismi
Hüseyin
Hilmi’nin soyadı Işık
Bulunmaz
böyle bir talebe resmi
İlim
tahsiline ne kadar aşık
Plevne’den
göçme anne babası
Doksanüç
harbidir göçün cabası
İlim
tahsil etmek bütün çabası
Gittiği
her yerde görüldü ışık
Daha
beş yaşında hafızı kelam
Çalışkan
öğrenci yazıyor kalem
Göçmüş
olsa bile tanıyor alem
Yazdığı
kitaplar her zaman açık
Numune
mektebi birinci bitti
Askeri
liseye pekiyi gitti
Eczacı
olacak tahsili etti
Etrafa
durmadan saçıyor ışık
Doymadı
ilime geçti kimyaya
Formül
keşfederek girdi deryaya
İlk
yüksek mühendis oldu dünyaya
Hocasından
kaldı soyadı Işık
Aradı
mürşidi camide buldu
Dizinin
dibinde oturdu kaldı
Ne
çok ilim varsa hepsini aldı
Yıllar
geçse bile saçıyor ışık
Askeri
alanda çalıştı durdu
İstanbul’dan
sonra Ankara yurdu
Mürşitten
ayrılmak onu çok yordu
Yıllar
sonrasına tutuyor ışık
Bıraktı
geriye ne kadar eser
Hayatta
her daim oldu iyimser
Tepeden
etrafa şimdi gülümser
Terketti
dünyayı bilgiye aşık
Piyerloti’de
yer tutmuş yatıyor
Tepeye
ayrı bir anlam katıyor
Manevi
huzurda kalbim atıyor
Bilinmez
yollara tutuyor ışık
Kardan
çiçek açmış mezarın taşı
Enver’i
yanında hal arkadaşı
Kaşgari
Dergaha yaslanmış başı
İnsanı
ediyor kendine aşık
08/03/2018
Cemil UYGUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder