-93 Harbi olarak bilinen 1878 yılı Ruslarla yapılmış, ordunun donatım ve yetersizlikleri sebebiyle kaybedilmiş, Ruslarla Ayestafanos anlaşması yapılmak zorunda kalınmıştır. Rusların önünden kaçarak Osmanlı'ya sığınan onbinlerce göçmen de ayır bir sorun olmuştur. Osmanlı'nın 34. padişahı ve İslam Halifeliğinin 99. Halifesi Sultan II. Abdülhamit bu olaylardan iki yıl önce amcası Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ve şüpheli bir şekilde ölümü ardından tahta geçen ağabeyi V. Murat'ın ruhsal çöküntü geçirdiği iddiasıyla görevden alınarak Çırağan Sarayına hapsedilmesi olayının ardından tahta geçmiştir. (S: 5-6)
- Mevlana Der ki; gökyüzü ağlamayınca çimenler gülmezmiş. Istırapta nice nimetler gizlidir oğlum, bil ki Allah sana bir ıstırap vermişse nimet de yakındır. (S: 155)
-Hz. İbrahim oğluna ne zaman kavuştu?
İbrahim (as) ne zaman ki oğlundan vazgeçip eline bıçağı aldıysa, işte o zaman oğluna kavuşmuştur. Yani insan ne zaman arzularından kendi rızasıyla vazgeçer ve yanlızca Allah'a tevekkül ederse işte asıl o zaman istediklerine kavuşur. (S: 156)
- Bundan sonra ne olacağı ile ilgili endişeleri bırak oğul, yeni olacak hiçbir şey yok. Her şey ezelde olmuş ancak şimdi görüntü perdeye yansıyor, bunu sakın unutma! (S: 157)
- Ziya Paşa'dan;
Onlar ki verirler laf ile dünyaya nizamat,
Bin türlü teeyyüp bulunur hanelerinden. (S: 166)
-Halep şehri aynı zamanda efsanelere konu olan Kerem'in Aslı'sını ilk kez görüp aşık olduğu şehirdi. (S: 178)
-Mithat Paşa Abdülaziz'i öldürmekten suçlu bulunmuş, ölümüne karar verildiyse de İngiltere'nin müdahalesi ve Sultan Abdülhamit'in kararıyla cezası ömür boyu hapse çevrilmiş, 28 Temmuz 1881'de Taif'e sürgüne gönderilmiştir. (S: 181)
-Matbaa işlerine meraklı olan Sultan Abdülhamit Avrupa'dan modern matbaa makinaları getirerek baskılar yaptırmış, Sahih-i Buhari'nin en sağlıklı baskısını yaptırmıştır. (S: 185)
-Sultan Abdülhamit; "Mithat Paşanın sadrazamlığı sırasında İngiltere'nin tesirinde kalmıştı da onun zoruyla 93 Harbine girmek zorunda kalmıştık. oysa ben daima harbin aleyhinde bulundum. Galibiyetle biten harpler de mağlubiyetle neticelenenler kadar milleti yorar". (S: 186)
-Sultan Abdülhamit; "Genç Osmanlılar' ın da Jön Türkler'in de arkasında Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak isteyen büyük devletler var." (S: 190)
-Sanayi-i Nefise Mektebi 1883 yılının mart ayında eğitime başlamıştır. (S: 213)
-Bir gün bir pir bir papazla karşılaşır ve papazın elini öper. bu durumu gören pirin öğrencileri sorarlar. Pirimiz, papazın eli hiç öpülür mü? Pir cevap verir; Ben papaza edep nasıl olur onu öğrettim. Hisse alabilene duyurulur. (S: 215)
-Tavşanla kaplumbağa karşılaşmış. Kaplumbağa sormuş. Tavşan kardeş bu karşıma çıkan yol beni nereye götürür? Tavşan cevap vermiş. Kaplumbağa kardeş, yol bir yere götürmez, sen nereye gitmek istiyorsun onu söyle! (S: 216)
-Beyazıt Kütüphanesi Sultan II: Abdülhamit tarafından Beyazıt Camisinin imaret kısmına yaptırılmıştır. (S: 225)
-Gözlerimi kapatarak katlanıyorum gecelere,
Örtüme bürünürken gönül dilimden nida ediyorum Rabbime,
Dünleri verdin boş eyledim,
An'ı verdin nevm eyledim,
Yarınları ihsan edeceksen beni bana bırakma,
Gördün ki ben hep halt eyledim. (S: 227)
-Yumuşak halli olmak her yiğidin harcı değil,
Düşmanına karşı güç göstermek insanlık değil,
Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü sözü boş değil,
Güzel bakıp güzel düşünmek imandandır, boş değil. (S: 230)
-Abdülhamit'in azledildiğini kendisine bildirmek üzere gelen heyette Arnavut asıllı Esat Toptani, Ermeni asıllı Aram, Yahudi asıllı Karasu ve Gürcü Arif Hikmet paşa bulunmaktaydı. Sultan Abdülhamit gözlerini heyet üyeleri üzerinde gezdirdikten sonra; "Bir Türk padişahına ve İslam Halifesine hal kararını bildirmek için bir Yahudi, bir Ermeni, bir Arnavut ve bir Gürcü nankörden başkasını bulamadılar mı" diye sormuştur. (S: 286)
-Tahttan indirilen II. Abdülhamit'in yerine Mehmet Reşat geçirilmiş, İstanbul'da kalmasının sakıncalı olduğu İttihat ve Terakki Hükümeti tarafından belirtilerek Selanik'e sürgün gönderilmesi uygun bulunmuştur. Sultan Abdülhamit ve yakınları hemen o gece Sirkeci'den trene bindirilerek Selanik'e gönderilmiştir. (S: 287)
-Son Söz; Sultan Abdülhamit:
"Düşman vardır fakat dost yoktur. salip her zaman müttefik bulabilmekte, fakat hilal her zaman yalnız kalmaktadır. Osmanlı'dan menfaat bekleyenler ona dost görünmekte, fakat umduğunu bulamadığı zaman hemen düşman kesilmektedir. Ben de siyasetimi bu esas üstüne kurdum. Düşmana düşmanın silahı ile gitmek şarttır. (S. 290)
-Sultan II: Abdülhamit Zamanında yapılan önemli işleri;
Mülkiye (Siyasal Bilgiler) fakültesi,
Hukuk Fakültesi,
Muhasebat Divanı (Sayıştay),
Güzel Sanatlar Fakültesi,
Ticaret Fakültesi,
Yüksek mühendislik Fakültesi,
Darulmuallimat (Kız Öğretmen okulu)
Ziraat Bankası,
Emekli Sandığı,
Halkalı Ziraat ve Veterinerlik Fakülteleri,
Bursa Demiryolu,
Kudüs Demiryolu,
Ankara Demiryolu,
Osmanlı Sigorta Şirketi,
Selanik Manastır Demiryolu,
Şam Demiryolu,
Eskişehir Kütahya Demiryolu,
Galata Rıhtımı,
Beyrut Demiryolu,
Darulaceze,
Afyon Konya Demiryolu,
İstanbul Selanik Demiryolu,
Şam Halep Demiryolu,
Şişli Etfal Hastanesi,
Hicaz telgraf hattı,
Hama Demiryolu,
Haydarpaşa Liman ve Rıhtımı,
Maden Fakültesi,
Şam Tıp Fakültesi,
Haydarpaşa Askeri Tıp Fakültesi,
Hicaz Demiryolu, şeklinde sıralamak mümkündür. (S: 294-295)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder