15 Ocak 2017 Pazar

ŞEBNEM PİŞKİN, SEVGİLİ ABDÜLHAMİT HAN'dan Notlar

     -93 Harbi olarak bilinen 1878 yılı Ruslarla yapılmış, ordunun donatım ve yetersizlikleri sebebiyle kaybedilmiş, Ruslarla Ayestafanos  anlaşması yapılmak zorunda kalınmıştır. Rusların önünden kaçarak Osmanlı'ya sığınan onbinlerce göçmen de ayır bir sorun olmuştur. Osmanlı'nın 34. padişahı ve İslam Halifeliğinin 99. Halifesi Sultan II. Abdülhamit bu olaylardan iki yıl önce amcası Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ve şüpheli bir şekilde ölümü ardından tahta geçen ağabeyi V. Murat'ın ruhsal çöküntü geçirdiği iddiasıyla görevden alınarak Çırağan Sarayına hapsedilmesi olayının ardından tahta geçmiştir. (S: 5-6)

     - Mevlana Der ki; gökyüzü ağlamayınca çimenler gülmezmiş. Istırapta nice nimetler gizlidir oğlum, bil ki Allah sana bir ıstırap vermişse nimet de yakındır. (S: 155)

      -Hz. İbrahim oğluna ne zaman kavuştu?
    İbrahim (as) ne zaman ki oğlundan vazgeçip eline bıçağı aldıysa, işte o zaman oğluna kavuşmuştur. Yani insan ne zaman arzularından kendi rızasıyla vazgeçer ve yanlızca Allah'a tevekkül ederse işte asıl o zaman istediklerine kavuşur. (S: 156)

     - Bundan sonra ne olacağı ile ilgili endişeleri bırak oğul, yeni olacak hiçbir şey yok. Her şey ezelde olmuş ancak şimdi görüntü perdeye yansıyor, bunu sakın unutma! (S: 157)

       - Ziya Paşa'dan;
        Onlar ki verirler laf ile dünyaya nizamat,
        Bin türlü teeyyüp bulunur hanelerinden.  (S: 166)

    -Halep şehri aynı zamanda efsanelere konu olan Kerem'in Aslı'sını ilk kez görüp aşık olduğu şehirdi. (S: 178)

     -Mithat Paşa Abdülaziz'i öldürmekten suçlu bulunmuş, ölümüne karar verildiyse de İngiltere'nin müdahalesi ve Sultan Abdülhamit'in kararıyla cezası ömür boyu hapse çevrilmiş, 28 Temmuz 1881'de Taif'e sürgüne gönderilmiştir. (S: 181)

     -Matbaa işlerine meraklı olan Sultan Abdülhamit Avrupa'dan modern matbaa makinaları getirerek baskılar yaptırmış, Sahih-i Buhari'nin en sağlıklı baskısını yaptırmıştır. (S: 185)

        -Sultan Abdülhamit; "Mithat Paşanın sadrazamlığı sırasında İngiltere'nin tesirinde kalmıştı da onun zoruyla 93 Harbine girmek zorunda kalmıştık. oysa ben daima harbin aleyhinde bulundum. Galibiyetle biten harpler de mağlubiyetle neticelenenler kadar milleti yorar". (S: 186)

          -Sultan Abdülhamit; "Genç Osmanlılar' ın da Jön Türkler'in de arkasında Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak isteyen büyük devletler var." (S: 190)

           -Sanayi-i Nefise Mektebi 1883 yılının mart ayında eğitime başlamıştır. (S: 213)

      -Bir gün bir pir bir papazla karşılaşır ve papazın elini öper. bu durumu gören pirin öğrencileri sorarlar. Pirimiz, papazın eli hiç öpülür mü? Pir cevap verir; Ben papaza edep nasıl olur onu öğrettim. Hisse alabilene duyurulur. (S: 215)

     -Tavşanla kaplumbağa karşılaşmış. Kaplumbağa sormuş. Tavşan kardeş bu karşıma çıkan yol beni nereye götürür? Tavşan cevap vermiş. Kaplumbağa kardeş, yol bir yere götürmez, sen nereye gitmek istiyorsun onu söyle! (S: 216)

         -Beyazıt Kütüphanesi Sultan II: Abdülhamit tarafından Beyazıt Camisinin imaret kısmına yaptırılmıştır. (S: 225)

          -Gözlerimi kapatarak katlanıyorum gecelere,
        Örtüme bürünürken gönül dilimden nida ediyorum Rabbime,
        Dünleri verdin boş eyledim, 
        An'ı verdin nevm eyledim,
        Yarınları ihsan edeceksen beni bana bırakma,
       Gördün ki ben hep halt eyledim. (S: 227)

      -Yumuşak halli olmak her yiğidin harcı değil, 
       Düşmanına karşı güç göstermek insanlık değil, 
       Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü sözü boş değil,
       Güzel bakıp güzel düşünmek imandandır, boş değil. (S: 230)

   -Abdülhamit'in azledildiğini kendisine bildirmek üzere gelen heyette Arnavut asıllı Esat Toptani, Ermeni asıllı Aram, Yahudi asıllı Karasu ve Gürcü Arif Hikmet paşa bulunmaktaydı. Sultan Abdülhamit gözlerini heyet üyeleri üzerinde gezdirdikten sonra; "Bir Türk padişahına ve İslam Halifesine hal kararını bildirmek için bir Yahudi, bir Ermeni, bir Arnavut ve bir Gürcü nankörden başkasını bulamadılar mı" diye sormuştur. (S: 286)

  -Tahttan indirilen II. Abdülhamit'in yerine Mehmet Reşat geçirilmiş, İstanbul'da kalmasının sakıncalı olduğu İttihat ve Terakki Hükümeti tarafından belirtilerek Selanik'e sürgün gönderilmesi uygun bulunmuştur. Sultan Abdülhamit ve yakınları hemen o gece Sirkeci'den trene bindirilerek Selanik'e gönderilmiştir. (S: 287)

       -Son Söz; Sultan Abdülhamit:
      "Düşman vardır fakat dost yoktur. salip her zaman müttefik bulabilmekte, fakat hilal her zaman yalnız kalmaktadır. Osmanlı'dan menfaat bekleyenler ona dost görünmekte, fakat umduğunu bulamadığı zaman hemen düşman kesilmektedir. Ben de siyasetimi bu esas üstüne kurdum. Düşmana düşmanın silahı ile gitmek şarttır. (S. 290)

    -Sultan II: Abdülhamit Zamanında yapılan önemli işleri;
      Mülkiye (Siyasal Bilgiler) fakültesi,
    Hukuk Fakültesi,
    Muhasebat Divanı (Sayıştay),
    Güzel Sanatlar Fakültesi,
    Ticaret Fakültesi,
    Yüksek mühendislik Fakültesi,
    Darulmuallimat (Kız Öğretmen okulu)
    Ziraat Bankası,
    Emekli Sandığı,
    Halkalı Ziraat ve Veterinerlik Fakülteleri,
    Bursa Demiryolu,
    Kudüs Demiryolu,
    Ankara Demiryolu,
    Osmanlı Sigorta Şirketi,
    Selanik Manastır Demiryolu,  
    Şam Demiryolu,
    Eskişehir Kütahya Demiryolu,
    Galata Rıhtımı,
    Beyrut Demiryolu,
    Darulaceze,
    Afyon Konya Demiryolu,          
    İstanbul Selanik Demiryolu,
    Şam Halep Demiryolu,
    Şişli Etfal Hastanesi,
    Hicaz telgraf hattı,
    Hama Demiryolu,
    Haydarpaşa Liman ve Rıhtımı,
    Maden Fakültesi,
    Şam Tıp Fakültesi,
    Haydarpaşa  Askeri Tıp Fakültesi,
    Hicaz Demiryolu, şeklinde sıralamak mümkündür. (S: 294-295)

12 Ocak 2017 Perşembe

BAŞ DÖNDÜREN GÜZELLİK

Doğuyor yine Sinop’ un güneşi
Nerede  bu  güzelliğin  bir  eşi
Erken  başlar  balıkçıların  işi
Güzelliğin baş döndürüyor Sinop

Tepelerden kendini gösterir kar
Sahili  güneşli  ayrı  bir  diyar
Her yerinde ayrı bir güzellik var
Güzelliğin  baş döndürüyor Sinop

Dağlarında olmuş kar adam boyu
Çam ormanı rengi ne kadar koyu
Yaz  mevsimine  biriktirir  suyu
Güzelliğin  baş döndürüyor Sinop

Akliman  duraktır  ördeğe, kaza
Bir çoğu saklamış  kendini saza
Özlem duyuyorum gelecek yaza
Güzelliğin  baş döndürüyor Sinop

Kış uykusu seni sarhoş etmesin
Bu güzellikler elinden gitmesin
Yapılan hizmetler sana yetmesin
Güzelliğin baş döndürüyor Sinop

                            12/01/2017
                         Cemil UYGUN

8 Ocak 2017 Pazar

ŞEHİT TRAFİK POLİSİ FETHİ SEKİN

Zalimlerin  planı  İzmir’de  patladı
Kahraman  polisimiz  ortaya atladı
Yiğidi görenler hasedinden çatladı
Kahraman Trafik Polisi Fethi Sekin

Dikkatinle kurtuldu çok insanın canı
Şehit  olarak  terk ettin bu  fani  hanı
Yere düşmeden semaya yükseldi kanı
Kahraman  Trafik  Polisi  Fethi Sekin

Bütün hesapları  tutmadı, çıktı boşa
Adın yazılacak büyük harflerle taşa
Keder verdin eşine, dosta, arkadaşa
Kahraman Trafik Polisi Fethi Sekin

Annesiz  kalmak  gitmişti  senin ağrına
Bundan sonra annen basar seni bağrına
Kulak  kesildi  herkes  tehlike   çağrına
Kahraman  Trafik  Polisi  Fethi  Sekin

Elazığ  toprağı  aldı  seni  koynuna
Engel  oldun o zalimlerin oyununa
Kalanlar emanettir milletin boynuna
Kahraman Trafik Polisi Fethi Sekin

                                     08/01/2017
                                 Cemil UYGUN


6 Ocak 2017 Cuma günü İzmir Adliyesine silahlı saldırıda bulunan teröristleri farkedip anında beylik tabancasıyla müdahalede bulunun Adliye çevresinin trafik düzeninden sorumlu Trafik Polisi Fethi Sekin; bir teröristi öldürmüş, son mermisini kadar teröristlere ateş atmış, mermisi bitince şehit olmuş, büyük bir faciayı canını hiçe sayarak önlemiş, mertebelerin en yükseği şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Saldırıda bir adliye çalışanı mübaşir de şehit  düşmüştür. Allah’ın rahmetine ulaşması ve geride kalanlara sabır ve selamet vermesi dileklerimle…

6 Ocak 2017 Cuma

KIZILAY ŞİİRİM MAHALLİ GAZETEDE YAYINLANDI

Otomatik alternatif metin yok.

VATANIM

Derdim büyüktür benim
Sırtımda  yüktür benim
Boynum büküktür benim
Derdin  bitmez vatanım

Her şey sende bulunur
Senle  mutlu   olunur
Temiz  hava  solunur
Hiç güç yetmez vatanım

Kıskanır  seni  cennet
Sana bu kadar minnet
Sana  olan  sevda  net
Sıkıntın gitmez vatanım

Oyunlar hep  sanadır
Bölüşmekten yanadır
Bu   bağrımı  kanatır
Düşman yitmez vatanım

Büyük  emanet  bize
Düşman gelecek dize
Nasıl döktük  denize
Güneş batmaz vatanım

Her köşen ayrı güzel
Hep birbirinden özel
Bunlar sadece  gazel
Plan tutmaz vatanım

Benimsin sen her zaman
Düşmana  verme aman
Kenetlenelim   yaman
Böyle gitmez vatanım

              06/01/2017

          Cemil UYGUN